Sosyal Medya

Güncel

Cumhurbaşkanıın eski metin yazarı: Eskişehir’deki katliam, FETÖ ile mücadeledeki eksiklerin ve aksaklıkların bir neticesi değil de nedir?

Bu sorunu daha ne kadar görmezden geleceğiz? Gittikçe büyüyen bir meselenin holiganlar, çığırtkanlar, soytarılar, ucuz kuklalar tarafından perdelenmesine karşı daha ne kadar sessiz kalacağız?



Yeni Åžafak yazarı, Ankara Milletvekili ve bir dönem deCumgurbaÅŸkanı'nın eski metin yazarı Aydın Ãœnal FETÖ davalarındaki aksaklıkları sert çıktı. Her ÅŸey ile CumhurbaÅŸkanının ilgilenemeyeceÄŸini belirten Ãœnal sürecin sekteye uÄŸramasına sebep olacak eylemlerden kaçınılmasını istedi. 
 
Yazının Tamamı
 
BaÅŸbakan Sayın Binali Yıldırım baÅŸkanlığında MoÄŸolistan ve Afganistan’ı kapsayan resmi ziyaretlerimize baÅŸlamadan hemen önce EskiÅŸehir’den acı bir haber, deyim yerindeyse katliam haberi aldık. Bir öğretim görevlisi üniversitede 4 kiÅŸiyi katletmiÅŸti. Katilin önüne gelene FETÖ’cü iftirası attığı, bazılarının tutuklanmasına bile sebep olduÄŸu, kendisine iftiralarından dolayı soruÅŸturma açılınca silahına sarılıp katliamı gerçekleÅŸtirdiÄŸi ilk gelen bilgilerdi.
 
MoÄŸolistan’ın baÅŸkenti Ulanbatur’da resmi temaslarımızı yaparken bir yandan da EskiÅŸehir’deki geliÅŸmeleri takip ediyorduk.
 
MoÄŸolistan denildiÄŸinde bütün dünyada akla ilk gelen isim Cengiz Han. Cengiz Han, tarihte toprakları en geniÅŸ imparatorluÄŸu kurmuÅŸtu. Acımasızdı, zalimdi. GirdiÄŸi ÅŸehirde kelimenin tam anlamıyla taÅŸ üstünde taÅŸ, omuz üstünde baÅŸ bırakmazdı. Teslim aldığı ÅŸehirlerde hiç kimseyi affetmediÄŸi, cesetleri bir daÄŸ gibi üst üste yığdığı, ceset kokusunun kilometrelerce öteden hissedildiÄŸi söylenir. “Ben Tanrı’nın cezasıyım” derdi Cengiz Han; “kim bilir ne günah iÅŸlediniz ki, Tanrı beni size ceza olarak gönderdi…”
 
Cengiz Han’ın yarım bıraktığı “yıkım” iÅŸini torunu Hülâgû tamamlamıştı. 1257’de BaÄŸdat’a yürüyen Hülâgâ, Abbasi devletine son vermiÅŸ, halifeyi iÅŸkenceyle öldürmüş, BaÄŸdat’ı, Basra’yı, Åžam’ı ve nice Ä°slâm mülkünü kitaplarına, kütüphanelerine kadar yakmış, harabeye çevirmiÅŸti. Büyük Selçuklu Devletini yıkan MoÄŸol ordusu Hülâgû komutasında Anadolu Selçuklu Devleti’ni de yıkmış, Anadolu’da beylikler dönemi baÅŸlamıştı.
 
Hülâgû’nun insanlığa belki de tek hayrı, bütün bu tahribat içerisinde HaÅŸhaÅŸileri de ortadan kaldırması, Alamut Kalesini ve diÄŸer tüm HaÅŸhaÅŸi kalelerini bizzat yıkmasıdır. HaÅŸhaÅŸiler, Büyük Selçuklu Devleti’ni zehirlemiÅŸ, devletin varlığını tehdit eder hale gelmiÅŸlerdi. Hızla dünyaya yayılıyorlardı. Hülâgû bu tehlikeli örgütü yok ederek belki de dünyayı kurtardı.
 
Modern Haşhaşiler, yani FETÖ ile mücadeleyle ilgili bir süredir bu sütunda kaygılarımı dile getirmeye çalışıyorum. FETÖ gibi bir örgütle mücadelenin çok boyutlu olması gerektiğini, siyasal, sosyal, iktisadi, adli, idari, psikolojik ve hatta felsefi mücadeleye ihtiyaç olduğunu, tıpkı PKK örneğinde olduğu gibi, örgütü yok etmek için kullanılan bazı yöntemlerin örgütü daha da büyütebileceğini anlatmaya çalıştım.
 
EskiÅŸehir’deki katliam, FETÖ ile mücadeledeki eksiklerin ve aksaklıkların bir neticesi deÄŸil de nedir?
 
CumhurbaÅŸkanımızın deyimiyle “at izi it izine karışırken” böyle cinnetlerin, böyle katliamların yaÅŸanması ÅŸaşırtıcı olabilir mi?
 
FETÖ ile korkaklar mücadele edemezler. Skor peÅŸinde koÅŸanlar FETÖ ile mücadele edemezler. Kendi FETÖ’cülüğünü örtmek için avazı çıktığı kadar ve abartıyla bağıranlar, kendi küçük hırsları için saÄŸa sola pislik atanlar, rakibinin ayağını kaydırmak için aÅŸağılık iftiralara baÅŸvuranlar, kendilerini kemikle besleyen efendilerinin talimatıyla sosyal medyada terör estirip önüne geleni FETÖ’cü diye damgalayanlar, hastalıklı troller, FETÖ ile mücadeleyi ÅŸantajla, tehditle geçim kapısına dönüştürenler, adaletin terazisindeki ibreyle oynayanlar, hakkaniyetten sapanlar, FETÖ ile mücadele gerekçesiyle Müslüman’a, dindara zulmedenler, ahlâksızlar, ilkesizler, karanlık ve çukurlar FETÖ ile mücadele edemez, tam tersine FETÖ’yü daha büyük soruna dönüştürürler.
 
Nitekim daha büyük bir soruna dönüşmüyor mu?
 
Bu sorunu daha ne kadar görmezden geleceğiz? Gittikçe büyüyen bir meselenin holiganlar, çığırtkanlar, soytarılar, ucuz kuklalar tarafından perdelenmesine karşı daha ne kadar sessiz kalacağız?
 
Her meseleyle CumhurbaÅŸkanı mı ilgilenmek zorunda? Koskoca FETÖ belâsını Adalet Bakanlığı’na sevk etmekle mesele çözülüyor mu, konu kapanıyor mu?
 
Gözlerimizin önünde, tehlikeli bir örgüt, mücadele ediliyor görüntüsü altında farkında olsak da olmasak da büyüyor ve toplumu daha fazla zehirleme riskine doğru hızla ilerliyor.
 
EskiÅŸehir katliamının üzerini örtmeyelim. Komplo teorileri üreterek büyüyen bir sorunu perdelemeyelim. Toplumun bütün fertleri biraz cesur olalım, CumhurbaÅŸkanı’ndan, BaÅŸbakan’dan, Adalet Bakanı’ndan yük alalım.
 
FETÖ belâsından, modern HaÅŸhaÅŸilerden kurtulmak için illâ Hülâgû’nun mu gelmesi gerekiyor? Hülâgû, evet, HaÅŸhaÅŸileri bitirir ama taÅŸ üstünde taÅŸ bırakır mı?
 
Kendisini Cengiz Han’ın halefi ilan eden ve Ankara’da Beyazıd’ı yenip BaÅŸkent Bursa’yı iÅŸgal eden Timur, bugün TaÅŸkent’teki devasa heykelinin altına Osmanlıca yazıldığı gibi “Güç adalettedir” demiÅŸti.
 
Adalet yoksa güç olmaz; güç yoksa birlik olmaz. Birlik bozulunca ya Cengiz, ya Hülâgû, ya Timur gelir.
 
Sayın BaÅŸbakan’la MoÄŸolistan’da Orhon Vadisi’ne gittik ve TÄ°KA’nın inÅŸa ettiÄŸi yoldan geçerek yine TÄ°KA’nın yaptığı müzede Bilge Kaan ve Kültigin yazıtlarını ziyaret ettik. Tarihimizin en eski yazılı kayıtlarındaki Bilge Kaan’ın o meÅŸhur uyarısını bir kez daha hatırlatalım: “Ey Türk budunu! Titre ve kendine gel…”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.